Dergimizin sayılarını yayınladığımız issuu.com sitesi Türkiye'de yasaklandı. Bir telif uğruna bütün bir hizmetin engellenmesini kınıyoruz. Bizi okumak için VPN'lerinizi açmayı unutmayın.

Raymond Chandler

Romanların en karasını yazar!

Amerikan Polisiyesinde bilinen ilk isim Dashiel Hammett’tır, öncesi İngilizlerin taklidi olarak bilinir çünkü. İkinci isim ise, her daim Hammett’i anan Raymond Chandler.

Açılın, beyaz perde polisiyeye kavuşuyor!

1888 yılının 23 Temmuzu, Amerika’nın Chicago, Illinois kentinde (başka yerde de var mı bilmiyorum, coğrafyam zayıf, mazur görün) dünyaya gelen Raymond Thornton Chandler, 7 yaşında kıtalar arası yolculukla başlar maceraya. 1895’te İrlandalı olan anne ve babası ayrılınca, annesiyle birlikte İngiltere’ye göçer Chandler. 1900’de Londra’da Dulwich College’da başladığı eğitimi daha sonra Avrupa’nın pek çok okulunda devam etti. 1905’te Fransa’ya, 1906’da Almanya’ya giden Chandler 1907’de İngiltere’ye geri döndü. 1908’de serbest yazarlığa başlayana kadar bir süre devlet memurluğu yaptı. Serbest yazarlık kavramı gazetecilik, çevirmenlik gibi tanımları da içeriyordu. Ancak geçim derdi herkeste olduğu gibi Chandler’da da mevcuttu ve bu dert onu tekrar doğduğu topraklara yöneltti. Bu sırada Kanada askerleriyle beraber gönüllü olarak Birinci Dünya Savaşı’na katıldı. Savaş sırasında Vimy Sırtı denen bölgede birliği ablukaya alındı ve art arda yapılan bombardımanlarda kendisi hariç birliğe mensup tüm askerler öldü. Ağır yaralı olduğu için cepheden çekildi ve iyileşince başka görevlere gönderildi. Aynı yıl ilk şiiri “The Unknown Love” Chambers’ Journal’da yayınlandı. Çeşitli kademelerde savaş muhabirliği ve askeri görevler üstlenen Chandler daha sonra Amerika’ya döndüğünde Cissy Pascal ile beraber yaşamaya başladı, o sırada boşanmaya çalışan Pascal nihayet 1920’de özgürlüğüne kavuşunca hayat biraz kolaylaşmıştı ancak evlilikleri ancak Florence Chandler ölünce 1924’te gerçekleşebildi. Savaştan dönüşünden 1930’lara kadar pek çok işi deneyen Chandler umduğunu bulamamış olacak ki, 1932’deki ekonomik krizin etkisiyle işsiz de kalınca polisiye öykülere çevirdi yüzünü. Ve tabi ki, iyi ki de öyle yaptı da hem polisiye dünyası hem de beyaz perde şenlendi. Ancak bu arada içki problemleri baş göstermeye başladı ve bu yüzden o sırada çalıştığı işten çıkarıldı. İlk polisiye öyküsü “Blackmailers Don’t Shoot (Şantajcılar Ateş Etmez)” 1933’te Black Mask dergisinde yayımlandı. Ardından öyküler, senaryolar ve romanlar gelmeye başladı. Bu sırada sevgili eşi Cissy hastalandı. Neyseki Chandler yazmaya devam ediyordu. 1934’te “Smart-Aleck Kill”, “Finger Man” öyküleri yine Black Mask’te yayınlandı. 1935’te “Killer in the Rain”, “Nevada Gas”, “Spanish Blood” yayınlanırken yılsonuna doğru eşi için “Improvisation for Cissy” şiirini yazdı. Ertesi yıl kendisi için çok önemliydi. “Guns at Cyrano’s”nun yayınlanmasının ardından öykülerinin yayınlandığı Black Mask dergisinin yemeğinde Dashiel Hammett ile tanıştı. “The Man Who Liked Dogs”, “Goldfish”, “The Curtain”, “Try the Girl”, “Mandarin’s Jade”, “Red Wind”,  “The King in Yellow” peş peşe yayınlandı. 1939’da ilk romanı “The Big Sleep (Büyük Uyku)”, 1940’ta “Farewell, My Lovely” (Türkçe’ye henüz çevrilmedi), 1942’de “The High Window (Yüksek Pencere)” yayımlandı. 1943’te Hollywood’a yerleşerek Billy Wilder’dan Alfred Hitchcock’a pek çok yönetmenle çalıştığı film senaryolarını yazmaya başladı. Bir yandan da romanlarına devam ediyordu ki zaten romanlarını da senaryolaştırdı ve en meşhur kahramanı Philip Marlowe Humprey Bogart ile beyaz perdeyle tanıştı. 1944’te “The Lady in the Lake (Göldeki Kadın)” ve 1949’da “The Little Sister (Küçük Kız Kardeş)” yayınlandı. 1954’te “The Long Goodbye (Uzun Veda)” yayınlanırken ne yazık ki Chandler alkol bağımlılığı ile çetin bir savaşa girmişti. Ardından karısının ölümü Chandler için kötü bir dönemin başlangıcı oldu. Kendisinin de intihar girişimlerinde bulunmasından sonra uzun tedaviler gördü, dönem dönem iyi olduysa da ölene kadar alkolle olan dengesiz ilişkisi hep var oldu. 1955’te Amerikan Gizem Yazarları topluluğu tarafından The Long Goodbye ile Edgar Allen Poe Ödülü’ne layık görüldü. 1958’de yaşanan yoğun ve yorucu bu dönemi atlatırken “Playback” (Türkçe’ye aynı adla çevrildi) yayınlandı. 26 Mart 1959’da “The Poodle Springs (Bildiğim kadarıyla bu da henüz çevrilmedi Türkçeye)” adlı romanını yazarken Kaliforniya La Jolla’daki evinde öldü. Roman tamamlanmamış haliyle “Raymond Chandler Speaking” olarak 1984 yayınlandı. Ardından Robert B. Parker tarafından tamamlanarak 1989’da yayınlandı. Chandler’dan geriye kalan Philip Marlowe ve sinemaya kattığı senaryolar oldu. Ölmeden önce Amerikan Polisiye Yazarları Derneği Başkanlığına seçilmişti.

Yazının devamını dergide okumak için tıklayın!

Internet üzerinden. Ücretsiz. 2006’dan bugüne aralıklarla, dönemler halinde çıktık. Yaratıcı ve kültürel ortamlardan etkinlikleri, sanatçıları, eserleri anlatan yazılar yazıyoruz. Yeni sayı çıkarmaya yakında devam edeceğiz. Buyrun!

Daha Fazla İçerik
Haluk Çobanoğlu