Leyla ile Mecnun’un at adamından tanırsınız belki sentörleri. Aslında Dionysos’un dostları ve hizmetkârıdır onlar. Gövdesinin yarısı at yarısı insan efsanevi yaratıklar.
dergiden
Rastgele
Barselona deyince akla gelen ilk sanatçılardan birisini, Joan Miro’yu sayfalarımıza taşıyoruz…
Fotoğraf! Resim ile kıyaslanmaktan kurtulamayan bu alanda üretim kısıtlıyken ve fotoğraf çekmek, çektirmek giderek popülerleşiyorken ortaya bir kadın çıktı ve her şeyi alt üst etti.
İlham perileri dediğimiz esereklidir, kimi gelir, kimi gelmez. Neye küstüğünü anlamazsınız. Derler ki hep bir ağızdan; “3 – 7 – 9, hiç aramayın ilham perilerini, biz aslında yokuz!”
Amerikan Polisiyesinde bilinen ilk isim Dashiel Hammett’tır, öncesi İngilizlerin taklidi olarak bilinir çünkü. İkinci isim ise, her daim Hammett’i anan Raymond Chandler.
Risk almayı seven Bel Canto, Nordik ülkelerin elektronik müziğinin şekillenmesinde önemli bir yere sahipti. Norveç deyince akla ilk gelen grup değillerdi belki, ancak günümüzdeki ‘butik elektronik grupların’ orijinal işler çıkarmasında fitili ateşleyenlerin başında yer alıyordu.
7PF2P tam 7 yıldır saygıyla Pink Floyd eserlerini çalıyor. Grubun Kadıköylü gitaristi Barış Kıran’la Karga Bar’ın bahçesinde buluştuk.
Akademiden fotoğrafa, Zonguldak’tan Amerika’ya uzanan fotoğraf yolculuğunda hayata ve fotoğrafa her zaman politik çerçeveden baktı Haluk Çobanoğlu. 12 Eylül darbesinden günümüze, hayatla, kendisiyle ve fotoğrafla ilgili dokunabildiğimiz konularda konuştuk.
Boo! için Jehan Barbur ile müzikten, tiyatrodan, dizilerden, yeni kitabı Çatıdaki Çimenler’den ve bol bol da hayattan bahsettik...
Tam 18 yıldır albümün a’sından bahsetmeyen The Sisters of Mercy, müzik endüstrisinin kalıplaşmış figürlerine karşı tek başına kararlı bir şekilde duruyor. Goth’un tanrısı ilan edilen Andrew Eldritch önderliğindeki The Sisters of Mercy’i yakından tanıyalım.
Serra Akcan, Eren Aytuğ, Mehmet Kaçmaz ve Tolga Sezgin ile bir Taksim akşamında, NAR çatısı altında buluştuk ve ajansı temsilen kendileri ile konuştuk.
Fırıldak Ailesi, Koca Kafalar, Çınar, Grafi2000… Hepsi hemen bizi tek bir isme götürüyor: Varol Yaşaroğlu. Kendisiyle son projesinden, çizgi dünyalardan, İstanbul’dan, İzmir’den bahsederek bambaşka bir dünyaya girdik. Bol bol da güldük. Varol Yaşaroğlu Boo! Dergisi’ne anlattı…