Eski Türk filmlerini sevenler hatırlar belki, Kızıl Vazo’yu? Hani kan davalı iki ailenin çocuklarının aşkına dayalı Hülya Koçyiğit ve Murat Soydan filmini? Ancak Muazzez Tahsin Berkant ve Kerime Nadir kıvamında sayarsanız sadece buna bakarak Peride Celal’i, haksızlıktır bu. Geliniz, bakınız, bilmediğinizi öğreniniz.
dergiden
Rastgele
7PF2P tam 7 yıldır saygıyla Pink Floyd eserlerini çalıyor. Grubun Kadıköylü gitaristi Barış Kıran’la Karga Bar’ın bahçesinde buluştuk.
Kırmızı halılar serilsin, tüm spotlar yakılsın! Bu ay sayfalarımızdan ikisine, 70’ler ve 80’lere damgasını vuran, modern zamanlar klasikleri arasında önemli bir yeri olan efsane grup Queen konuk.
Çınlıyordu gök, savaşçılar doldurmuştu alanı. Truva yıkılmamış, direniyordu. Bir tek insanların değil tanrıların da kavgasıydı Truva. Sadece Hector, Achilleus, Paris değil Athena, Ares, Zeus ve Hera’da oradaydı aslında. Sadece, hepsi bunu bilmiyordu, o kadar… Diomodes’in vuruşuyla yere düştü Ares ve o zaman anladı oradaki tek Olympos’lunun kendisi olmadığını…
İlham perileri dediğimiz esereklidir, kimi gelir, kimi gelmez. Neye küstüğünü anlamazsınız. Derler ki hep bir ağızdan; “3 – 7 – 9, hiç aramayın ilham perilerini, biz aslında yokuz!”
Büyük şehrin kargaşasından yazlık beldenin huzuruna taşınmak, yıllardır magazin programlarının aracılığıyla jet sosyetenin bayrağını taşıdığı bir eylemdi. Artık değil. Görsel tasarımcı Ahmet Coka Bodrum'a başarıyla yerleşirse hepimiz için ilham kaynağı olacak. Müstakbel idolümüzle Bodrum'a kaçmak üzerine konuştuk.
Kirpiklerine aşk tozu serpilmişlere dünya aşktan ibarettir. Ne mutlu onlara ki her daim umuttur dünya. Hem heyecan, hem yürek çarpıntısı, hem tutku... İşte bundandır ki üçüncü kuşak tanrılarla başlarken yazmaya Afrodit’ten çıkmak gerekti yola.
Serra Akcan, Eren Aytuğ, Mehmet Kaçmaz ve Tolga Sezgin ile bir Taksim akşamında, NAR çatısı altında buluştuk ve ajansı temsilen kendileri ile konuştuk.
Boo! için Jehan Barbur ile müzikten, tiyatrodan, dizilerden, yeni kitabı Çatıdaki Çimenler’den ve bol bol da hayattan bahsettik...
Aylardan Kasım. Ekimde iyiden iyiye hissetmeye başladığımız sonbaharın doruk noktası bu ay olacak. Dökülmüş yapraklar, gri gökyüzü, serin rüzgar ve elbette, yağmur. Bu ay pek çoğumuz yağmurla yüzleşeceğiz, kimimiz isteyerek ve bekleyerek, kimimiz ise yakınarak. Bu anlarda bize eşlik edecek bir şarkıya ihtiyacımız olabilir diye düşündüm. Sizin şarkınız hangisi acaba?
Fırıldak Ailesi, Koca Kafalar, Çınar, Grafi2000… Hepsi hemen bizi tek bir isme götürüyor: Varol Yaşaroğlu. Kendisiyle son projesinden, çizgi dünyalardan, İstanbul’dan, İzmir’den bahsederek bambaşka bir dünyaya girdik. Bol bol da güldük. Varol Yaşaroğlu Boo! Dergisi’ne anlattı…
Diyelim ki bir karaoke gecesine katılacaksınız. Ortamdaki herkesin şarkı söylemesinin de zorunlu olduğunu varsayalım. Bazılarına göre cehennemden farksız olan bu durumdan nasıl kurtulursunuz? O vakit biraz ipucu verelim:















